Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplar

Bu makalemizde sizlere hukuk alanında yapılan inkılapları ve ayrıntılarını listeledik. İşte sizler için hukuk inkılapları…

Ülkemizde ilk anayasa Osmanlı İmparatorluğu devrine, 1876 Kanun-i Esasi’ye dayansa da yapılan inkılaplar hukuk sistemimiz için bir devrim niteliğindedir. Yapılan inkılaplar sonucunda uygar devletler seviyesine kısa sürede yükseliş göstermiş ve her kesimin hakları koruma ve güvence altına alınmıştır. Cumhuriyetin ilanından önceki dönemde yargılama ve hukuk işleri görevli din adamları tarafından gerçekleştirilmekteydi. Ayrıca uygulanan yasalar, yeni dünya düzenine ve uygar devletler seviyesine eş değildi. Yapılan inkılaplar ile öncelikli olarak kadın ve erkek eşitliği sağlandı. Miras, boşanma konuları hem erkeğin hem kadının faydasına olacak şekilde değiştirildi. Bu inkılabın gerçekleşmesindeki bir başka neden ise Osmanlı İmparatorluğunda halk Müslüman ve gayri Müslüm olarak ikiye ayrılıyordu. Her iki kesim için uygulanan yasalar farklı olduğu için vatandaşlar devletin önünde eşit değildi. Bu da gelişen dünyada, iletişim, ulaşım sayesinde farklılıkları daha fazla gören milletler için oldukça tetikleyici ve tehlikeli bir durumu oluşturuyordu. Tüm bu nedenler toplandığı zaman kendi alanlarında en iyi yasalara sahip olan bazı ülkelerin hukuk kanunları ülkemize uygun bir şekilde düzenlenerek yeniden oluşturuldu. Bu hukuk inkılapları listesine baktığımız zaman; Medeni kanun, Ceza kanunu, Hâkimler kanunu, Ticaret kanunu, Borçlar kanunu, İcra ve İflas kanunu olarak listelenmektedir. Bu kanunları inceleyecek olursak;

Medeni Kanunun Kabulü

17 Şubat 1926 tarihinde yapılan TBMM oturumunda 743 sayılı kanun ile İsviçre ülkesinden aldığımız ve ülkemize göre düzenlenen medeni kanun kabul edilmiştir. Bu kanun 1 Ocak 2002 tarihine kadar yürürlükte kalmış olup yerini Türk Medeni Kanunu’na bırakmıştır. Bu kanunu incelediğimiz zaman bir kişinin doğumundan ölümüne kadar olan süreç içerisindeki haklarını, özgürlüklerini, eşitliğini korumaya ve yaşatmaya dair düzenlenip hazırlanmıştır. Bu kanun ile; kadın erkek eşitliği sağlanırken, çiftler evlenmek istediklerinde resmi nikah zorunluluğu getirilmiştir. Çok eşli evlilik yasaklanmış olup kadınların istedikleri meslek kolunda çalışma hakları tanındı. Kadınlar yine aynı şekilde mahkemelerde tanıklık yapabilir ve mirastan payını alabilmektedir.

Göz atın:   Banka Mevduat Haczi Talebi Örneği

Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplar

Ceza Kanunun Kabulü

1889 yılında İtalya’da kabul edilen ve Zanardelli yasası olarak bilinen ceza kanunu, ülkemizde yapılan hukuk inkılapları döneminde 1 Mart 1926 tarihinde TBMM’de yapılan oturumla esas alınıp ülkemize göre düzenlendikten sonra kabul edilmiştir. Bu yasa ile amaçlanan toplum içerisinde yaşayan bireylerin veya diğer yapıların devletin düzeni ile kişisel özgürlük alanlarını kısıtlayacak şekilde hareket etmelerini engelleyen ve suç unsurlarında gereken cezanın verilmesi konusunu esas almaktadır.

Ticaret Kanunun Kabulü

Osmanlı imparatorluğunda esnaf, zanaatkar, devletin ekonomik işleri gibi içerisinde ticari faaliyet barındıran tüm etkinlikler şer-i hukuka göre yönetilmekteydi. 1956 yılında Cumhuriyetin ikinci dünya savaşına katılmasa da tüm dünyadaki etkileri ve yaraları sarılmaya ekonominin yükseliş gösterdiği bir dönemde Almanya’daki yasaların esas alınarak hazırlanmasıyla kabul edilmiştir. Bu kanun borçlar kanunu ve icra & iflas kanunu ile bağlantılı olup medeni hukukun alt dalı olarak bilinmektedir.

Borçlar Kanunun Kabulü

Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan hukuk inkılapları arasında borçlar kanunu önemli bir yer tutmaktadır. TBMM’de 22 Nisan 1926 tarihinde görüşülmesine başlanan ve İsviçre Borçlar Kanunun esas alındığı bu kanun ile 4 Ekim 1926 tarihinde giren yasa, 2011 yılına kadar yürürlükte kalmış olup Türk Borçlar Kanununa bırakmıştır yerini. Ekonomik faaliyetlerde ve kişiler arasındaki borçların hukuka uygun bir şekilde düzenlenmesi adına yasaları içermektedir.

Hukuk Alanında Yapılan İnkılaplar

İcra ve İflas Kanunun Kabulü

9 Haziran 1932 tarihinde TBMM’de yapılan görüşme sonucu kabul edilen ve 4 Eylül 1932’de yürürlüğe giren ve halen yürürlükte olan İcra ve İflas kanunu, ülkemizin hukuk inkılapları konusunda önemli bir yer tutmaktadır.

İnkılapların Sonucu

Cumhuriyet’in ilanı ile yasalar şer-i hukuktan çıkıp uygar dönem yasalarına göre hazırlanmıştır. Bu yasalar dünya üzerinde yer alan en iyi yasaların esas alınması ve sonrasında Türk toplumu ve Türk ülkesine uygun biçime getirilecek şekilde ekleme ve çıkartmalarla günümüze kadar gelmiştir. Bazı kanunlar yürürlükten kalkmış olsa da yeni kanunların temeli bu kanunlara dayanmış olup günümüz şartlarının getirdiği durumlar göz önüne alınarak iyileştirilmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir